DİĞER
1930’larda erkek gibi giyinen bir kadının yarattığı skandalı, dönemin gazete kupürlerinden ve arşivlerden derleyen Serdar Soydan’ın Manşetlerden Gaipliğe adlı kitabı, Sel Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde basılıyor. Soydan’ın kitaba yazdığı sunuşu Tadımlık olarak sunuyoruz…
"Köy sadece iktisadi gelişme, kalkınma, yozlaşma, sömürü gibi konularda yazarların fikirlerini ortaya koyabilecekleri bir sahne işlevi görmez, başka iki konuda da edebiyatçılar için kullanışlıdır. Cinsellik ve halkla aydın arasındaki uçurum."
Türkiye Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kocatürk sorularımızı cevaplıyor, yayıncılığın ulusal ve uluslararası problemlerini anlatıyor. Bu krizin aşılması için dünyada neler yapılıyor, Türkiye’de neler yapılmalı, neler yapılabiliyor?
Son 10 yılda Makyavelizm bir siyasî zekâ örneği ve liderlik başarısı olarak pazarlanırken, ilkeler ve değerler geri plana itildi; siyasete "seçim kazanıldığı sürece her şey mubahtır" mantığı egemen oldu...
Halk anlatılarında, masallarda, dengbêj geleneğinde, batıl inançlarda, mitolojide “başı, ortası ve sonu olan” ilk “gerçek sayı”nın, "üç"ün yeri...
Tiyatro sanatı, içinde bulunduğumuz son altı senelik süreçte temel sorunlarla boğuşmaktan, ne yazık ki onu geliştirecek biçim ve içeriğine ilişkin tartışmalara geçememiştir
İlhami Algör: Ben 80 Darbesi'nin devam ettiğini düşünüyorum. Her şey duruyor. Yokmuş, gitmiş, ölmüşler; ulan her şey duruyor. Meşhur barajın da duruyor, devlet mekanizman, anayasan... Hesaplaşmadı kimse seninle.
Sokrates der: “Adalet bir toplumda herkesin üzerine düşeni yapmasıdır.” Edebiyatçı üzerine düşeni yaptıktan sonra adalet tecelli eder mi etmez mi onu ilgilendirmez. Tecelli sadece politikacıları ilgilendiriyor...
AKP Osmanlıca öğretilmesini istiyor, tamam. Ben de istiyorum. Ama hangi Osmanlıca?
© Tüm hakları saklıdır.